
Sicil raporunun olumsuz düzenlenmesi memurların görevde yükselmelerini olumsuz etkilemektedir. Sicil raporları gizli olarak tutulduğundan memurların haklarında tutulan sicil raporunu öğrenme imkanı ve neden düşük puan verildiğini öğrenme imkanı bulunmamaktadır. Olumsuz sicil kararı genelde tebliğ yapılmadığından 60 günlük dava açma süresi başlamaz. Yazılı tebliğ olmadığından kişi olumsuz sicili öğrendiğini beyan ettiği tarih itibariyle 60 gün içerisinde idari davayı açabilir.
OLUMSUZ SİCİL İPTAL EMSAL KARARLARI
ÖĞRETİM ÜYESİ OLUMSUZ SİCİL EMSAL KARAR
T.C. Danıştay 8.DAİRE Esas:2005-4154 Karar:2006-723 Karar Tarihi:24.02.2006
SİCİL RAPORUNUN OLUMSUZ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİ – ÖĞRETİM ÜYESİ OLAN DAVACININ SİCİL RAPORUNUN HER İKİ SİCİL AMİRİ OLARAK REKTÖR TARAFINDAN DOLDURULMASI – SİCİL RAPORUNUN BİRİNCİ SİCİL AMİRİ OLARAK DEKAN TARAFINDAN DOLDURMASI GEREĞİ
Yükseköğretim Üst Kuruluşları ile Yükseköğretim Kurumları Sicil Yönetmeliğinin 4. maddesinde, Yükseköğretim Kurulu Başkanı, Üniversitelerarası Kurul Başkanı, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanı, Rektörler, Dekanlar, Yüksekokul, Enstitü ve Konservatuvar müdürlerinin sicil vermeye yetkili olduğu ve Ek/2 sayılı cetvelde, dekan yardımcıları ve kadrolu öğretim görevlilerine ait sicil belgelerinde 1. sicil amirinin, dekan, 2. sicil amirinin rektör olduğu; 6. maddesinde, 1. ve 2. sicil amirlerinin öğretim elemanlarının sicil belgelerini Temmuz ayı içerisinde dolduracağı; 8. maddesinde ise, 1. ve 2. sicil amirlerinin kanaatleri arasında uyuşmazlık olduğu takdirde 3. sicil amirinin görüşüne itibar olunacağı kurala bağlanmıştır.
Olayda, Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Anabilim dalı öğretim üyesi olarak görev yapan davacının, 1999 yılı sicil raporunun 1. ve 2. sicil amiri olarak sadece Rektör tarafından doldurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının sicil raporlarını 1. sicil amiri olarak dekanın, 2. sicil amiri olarak rektörün doldurması gerekirken, her iki sicil amiri olarak Rektör tarafından doldurulmasında mevzuata ve hukuka uyarlık bulunmadığından, aksi yöndeki mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Van İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 24.02.2006 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
JANDARMA UZMAN ÇAVUŞ OLUMSUZ SİCİL EMSAL KARAR
SAMSUN BÖLGE İDARE MAHKEMESİ SAMSUN.4. İDARİ DAVA DAİRESİ Esas:2020-637 Karar:2020-908 Karar Tarihi:23.10.2020
Ordu İli Perşembe İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde jandarma uzman çavuş olarak görev yapan davacı hakkında düzenlenen 2019 yılı sicil notunun iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7’nci maddesinde, idare mahkemesinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde altmış gün olduğu, bu sürenin davacıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı, 14’üncü maddesinde, dava dilekçesinin süre aşımının bulunup bulunmadığı yönünden inceleneceği ve süre aşımı bulunduğunun ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15’inci madde hükmünün uygulanacağı, 15’inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ise, dava açma süresi içerisinde açılmayan davaların reddedileceği hükmü yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Ordu İli Perşembe İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde jandarma uzman çavuş olarak görev yapan davacı hakkında 2019 yılına ilişkin olarak düzenlenen uzman jandarma sicil belgesinde davacı hakkında 72,27 sicil notu takdir edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile Dairemizin 15/09/2020 gün ve E:2020/637 sayılı ara kararı üzerine davalı idarece gönderilen bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; davacı hakkında 2019 yılına ilişkin olarak düzenlenen uzman jandarma sicil belgesinde 72,27 sicil notunun takdir edildiği, ancak bu sicil belgesinin “Bölüm XIII: Sicil Üstleri Kanaatleri” ve “Bölüm XIV: Tebellüğ Belgesi” başlıklı kısımlarını içeren sayfasının 02/05/2019 tarihinde imza karşılığında davacıya tebliğ edildiği, tebliğ edilen sayfada davacının sadece “Görevdeki Sorumluluk Duygusu, Görev Bilgisi, Görevine Hakimiyeti, Görevini Yerine Getirme Durumu” hakkındaki sicil amiri kanaatlerine yer verildiği, sicil belgesinin sicil notunun aritmetik olarak gösterildiği kısmının ise tebliğ edilmediği, bu hususun Dairemizin 15/09/2020 tarihli ara kararı üzerine gönderilen bilgi ve belgeler ile de teyit edildiği, dolayısıyla, 02/05/2019 tarihinde davacının 2019 yılı sicil notunu öğrendiğinin kabulüne imkan bulunmayıp, davacı tarafından astsubaylığa geçiş sınavına başvurusunun reddedilmesi ile 2019 yılı sicil notunun olumsuz olduğunun öğrenilmesi üzerine ilk defa 16/01/2020 havale tarihli dilekçe ile açılan davanın süresinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bu durumda, astsubaylığa geçiş sınavına yapılan başvurunun kabul edilmemesi üzerine olumsuz olduğu öğrenilen dava konusu 2019 yılı sicil notunun iptali istemiyle süresi içerisinde açılan iş bu davanın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, davanın süre aşımı sebebiyle reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Ordu 1. İdare Mahkemesi’nin 22/05/2020 günlü, E:2020/765, K:2020/726 sayılı kararın kaldırılmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Ordu 1. İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, mahkemesince yeniden verilecek kararda yargılama giderleri hüküm altına alınacağından bu haliyle yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, 23/10/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
ASTSUBAY OLUMSUZ SİCİL EMSAL KARAR
İSTANBUL BÖLGE İDARE MAHKEMESİ İSTANBUL.2. İDARİ DAVA DAİRESİ Esas:2020-277 Karar:2020-854 Karar Tarihi:09.09.2020
Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstanbul Lojistik Destek Komutanlığı emrinde astsubay olarak görev yapmakta iken malulen emekliye ayrılan davacı tarafından, 2017 yılına ilişkin sicil notunun (60) olarak takdir edilmesine ilişkin astsubay sicil belgesinin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; “…davacının önceki yıllarda almış olduğu sicilleri her ne kadar yüksek ise de, nükseden hastalığı sebebiyle sicil amirleri tarafından performansında düşme olduğunun gözlenmesine binaen 2017 yılı sicil notunun 60 puan olarak takdir edildiği, sicil amirleri tarafından haklarında sicil düzenleneceklerin, günlük eğitim ve çalışmaları, tavır ve hareketleri, disiplin ve itaati, sicil belgesinde yazılı diğer hususlar izlenerek söz konusu notun takdir edildiği, davacı tarafından sicil amiri bölük komutanı Yüzbaşı …. ile anlaşamadığı yönünde iddia ileri sürülmüş ise de bu hususun somut olarak ortaya konamadığı, ilerleyen süreçte davacının malulen emekli edilmesinin de hastalığının meslek hayatına sirayet ettiğini gösterdiği, tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuat hükümlerine aykırılık bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
28.12.1998 tarihli ve 23567 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Astsubay Sicil Yönetmeliğinin “Sicil belgelerinin düzenlenmesi” başlıklı (Değişik:RG-21/8/2014-29095) 21. maddesinde; “Sicil belgeleri aşağıdaki esaslara göre düzenlenir: a. Birinci sicil üstleri; sicil doldurma zamanında emri altında bulunan bütün astsubayların sicillerini doldurur. Bir astsubay hakkında sicil düzenlenebilmesi için; o astsubayın, o sicil süresi içinde, sicil verecek amir ile birlikte en az üç ay fiilen görev yapması şarttır.
b. Sicil belgesinde bir astsubayın değerlendirilmesini sağlayacak nitelikler ve bu niteliklerin astsubayda bulunma derecesini ölçmeye imkan veren kıstaslar bulunmaktadır. Sicil üstlerinin astlarında değerlendirecekleri nitelikleri tanımlamak, bu suretle terim birliği ve sicil verilen personelin aynı şartlarda değerlendirilmesini sağlamak maksadıyla, sicil belgesinde yer alan niteliklerin tanım ve standartları Genelkurmay Başkanlığınca hazırlanacak “Türk Silahlı Kuvvetleri Sicil Belgesi Düzenleme Kılavuzu”nda belirtilir. Sicil üstleri astsubaylar için not takdiri yapmaz, niteliklerin astsubayda bulunma derecesini, niteliğe ait kıstaslardan birisini işaretlemek suretiyle belirler. Sicil belgesindeki personele ait bilgilerin, tam ve doğru olarak doldurulması sorumluluğu, birinci sicil üstüne aittir.
c. Birinci sicil üstü, astsubay sicil belgesinde yer alan “Personelin Başarılı Olabileceği Görevler”i, sicil alan personelin performansını ve potansiyelini dikkate alarak işaretler.
d. Sicil belgesindeki ayırt edici nitelikler bunları açıklayan kıstaslar yardımıyla değerlendirilir. Sicil üstleri, sicil belgesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri sicil belgesi düzenleme kılavuzunda yer almayan hususlarla ilgili varsa ilave kanaatlerini yazabilirler. Bu kanaatler, ihtiyaç duyulması halinde, sonraki sicil üstleri ve/veya ilgili birimler tarafından, personel hakkında yapılacak değerlendirmeler ile atama, seçim, görevlendirme vb. konularında personel hakkında verilecek kararlarda kullanılabilir. Astsubay sicil belgesinde birinci sicil üstleri tarafından ÜSTÜN BAŞARILI ve KATEGORİSİNDEKİ EMSALLERİNİN ÜSTÜNDE ile YETERSİZ ve KATEGORİSİNDEKİ EMSALLERİNİN ALTINDA olarak değerlendirilen Ortak Nitelikler için tek, Görev Alanı Niteliklerinin her biri için ayrı olacak ve öncelikle NE ZAMAN, NEREDE ve NEDEN sorularına cevap verecek şekilde en az 20 kelimeden (150 karakter) oluşan gerekçe yazılması zorunludur. Gerekçelerin şekil ve anlamlılık uygunluğu sıralı sicil üstleri ve Kuvvet Personel Başkanlıklarının uygun göreceği birimler tarafından incelenir. Birinci sicil üstü elektronik ortamda sicil verme işleminin tamamlanmasını müteakip ikinci sicil üstüne bilgi verir. Matbu sicil belgesi doldurulması durumunda ilgili bölümleri doldurur, imza eder ve ikinci sicil üstüne gönderir.
e. İkinci sicil üstleri, birinci sicil üstleri tarafından doldurulan, maiyetindeki personele ait sicil belgelerini inceler. Birinci sicil üstünün işaretlemelerinin tamamına katılıyorsa, nitelikleri işaretlemez, “2 nci Sicil Üstü Değerlendirmesi” bölümündeki “Birinci Sicil Üstüne Katılıyorum” bölümünü işaretler ve “Sicil Üstlerine Ait Bilgiler” bölümünü doldurur, sicil belgesi matbu ise imza eder. İkinci sicil üstleri, birinci sicil üstlerinin işaretlediği niteliklerden herhangi birisine, bir kısmına veya tamamına katılmadığı takdirde; aynı bölümdeki “Birinci Sicil Üstüne Katılmıyorum” bölümünü işaretler ve değerlendirmesini yapar, “Sicil Üstlerine Ait Bilgiler” bölümünü doldurur, sicil belgesi matbu ise imza eder. Aşağıda belirtilen durumlarda ikinci sicil üstü mutlaka niteliklerin tamamını işaretlemek zorundadır: 1) Birinci sicil üstü, sicil düzenlemek için yeterli süre o personel ile çalışmamışsa, 2) 2 Mayıs tarihindeki birinci sicil üstü, sicil düzenlemek için yeterli süre o personel ile çalışmamış ise, 3) Görevden ayrılma ve kanaat değişikliği nedeniyle sicil belgelerinin tanziminde. Bu Yönetmeliğin 16 ncı maddesinde belirtilen birinci sicil üstünün sicil düzenleyemeyeceği hallerde de ikinci sicil üstü, birinci sicil üstü olarak niteliklerin tamamını işaretler. İkinci sicil üstü elektronik ortamda sicil verme işleminin tamamlanmasını müteakip üçüncü sicil üstüne bilgi verir. Matbu sicil belgesi doldurulması durumunda ilgili bölümleri doldurur, imza eder ve üçüncü sicil üstüne gönderir. Sicil üstleri elektronik ortamda sicil verme işlemini tamamladıklarını sıralı üstlerince silsile yolu ile bildirir. Birinci sicil üstleri sicil verme işlemini elektronik ortamda gerçekleştiremiyorsa Türk Silahlı Kuvvetleri sicil belgesi düzenleme kılavuzunda belirtilen matbu sicil formunu doldurarak imza eder ve ikinci sicil üstlerine gönderir. İkinci sicil üstleri de aynı form üzerinde kendisine ait bölümleri işaretleyerek değerlendirmesini yapar ve sicil formunu üçüncü sicil üstlerine gönderir. Sicil üstlerince, doldurulan matbu formların fotokopisi, elektronik ortamda doldurulan formların çıktısı alınmaz. (…)
h. Sicil üstleri, ihtiyaç duydukları taktirde sicil belgesinde ve Türk Silahlı Kuvvetleri Sicil Belgesi Düzenleme Kılavuzunda yer alan nitelikler dışında varsa ilave olumlu ve olumsuz kanaatlerini “Gerekçe ve kanaat” bölümünde belirtirler. (…)
j. Sicil ile ilgili belgeler; sicil üstlerince yukarıda belirtilen işlemlerin yapılmasını müteakip, en az müstakil tugay ve eşidi birlik ve kurumlar tarafından toplanarak, ilgili Kuvvet Komutanlıkları (Mülga ibare:RG-23/2/2017-29988) (…) Personel Başkanlığına gönderilir. Elektronik ve/veya matbu olarak doldurulan sicil formlarının tanzimi, teslimi ve muhafazasına ilişkin uygulama esasları Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından düzenlenir.
k. Sicil belgesinin düzenleme esasları, niteliklerin açıklamaları ve standartları “Türk Silahlı Kuvvetleri Sicil Belgesi Düzenleme Kılavuzu”nda gösterilir. Bu esaslar, sınıf okulları müfredat programlarına dahil edilerek personelin bu konuda eğitilmesi sağlanır. Ayrıca, sicil belgelerinin doğru olarak doldurulması, kıt’a komutanları ile karargah ve kurum amirlerinin temel sorumluluklarından biridir. Bu maksatla, bu yerlerde konferans türü tanıtıcı ve öğretici eğitimler icra edilir(…)” düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan Yönetmeliğinin Sicil Üstlerinin Görev ve Sorumluluğu başlıklı 5. maddesinde; “Sicil üstleri; emri altındakiler hakkında sicil düzenlerken; üstlük ve komutanlığın en önemli olan özel yetkilerinden birini kullanırlar. Sicil üstleri; bu görevin önemini göz önünde tutarak, sicil belgelerindeki nitelikleri tam bir tarafsızlık, adalet ve vicdanî kanaatle değerlendirmekten sorumludurlar. Aksi durum, ehliyetli olmayanların layık olmadıkları rütbe ve makamlara yükselmelerini, dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin yetenekten yoksun kişilerin elinde görevini yapamaz duruma düşmesi sonucunu doğurur. Hissî ve aşırı merhamet duygusuyla verilecek sicillerin, hak eden bir başka personelin hakkını ihlal edeceği, daima göz önünde bulundurulur. Sicil üstleri, haklarında sicil düzenleyecekleri astsubayları iyi tanımak zorundadırlar. Bu nedenle, haklarında sicil düzenleneceklerin, günlük eğitim ve çalışmalarını, tavır ve hareketlerini, disiplin ve itaatini, sicil belgesinde yazılı diğer hususları aralıksız izleyerek; yapacakları haberli ve habersiz denetlemeler, özel yazılı veya sözlü sınavlar, verecekleri özel görevler, çeşitli tatbikat ve manevralardaki tutum ve durumu ile de yeterlik ve yetenekleri hakkında tam bir kanaat edinmeye çalışırlar. Maiyetini çok kısa zamanda gerçek durumu ile tanıyabilmek ve onun yeteneklerini ölçebilmek imkanına sahip olan komutan veya amirin, iyi bir lider olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Düzenledikleri sicillerdeki isabet derecesine göre sicil üstleri hakkında hüküm verilir. Birinci sicil üstleri, astları hakkında mutlak kanaat sahibi olmaktan sorumludurlar. Daha üst sicil üstlerinin kanaat sahibi olmaları şahsî becerilerine, çalışma şartlarına, kuruluş bağlantısına ve görev fonksiyonlarına bağlıdır(…)” düzenlemesi yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrinde astsubay olarak görev yapmakta iken 16.07.2018 tarihinde malulen emekliye ayrıldığı, 2018 yılı kıdem sıralamasının yayınlanmasını takiben aynı nasıplı astsubaylar arasındaki sıralamasında gerileme olduğunun tespiti üzerine bölük komutanı tarafından sicilinin %60’ın altına düşürüldüğü, düşük sicil verilmesini gerektirecek somut bir nedenin bulunmadığı, bu şekilde daha üst kademeden emekli olmasının önüne geçildiği iddialarıyla İstanbul Lojistik Destek Komutanlığı emrinde görev yaptığı döneme ilişkin olarak hakkında düzenlenen 2017 yılı sicil notunun iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Askerlik müessesesinde her türlü yükselme, taltif, yurtiçi ve yurtdışı kurs, öğrenim ve görevlendirmelerde personelin sicilleri büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle sicil üstleri üstlük ve komutanlığın en önemli özel yetkilerinden olan sicil verme yetkisini kullanırken mutlaka objektif hareket etmek durumundadırlar. Sicil işlemleri özünde değerlendirme unsurunu barındırdığı ve bir değerlendirme sürecinin sonunda ortaya çıktığı için, idarenin diğer işlemlerine nazaran takdir yetkisini yoğun olarak kullandığı işlem grubu içerisinde yer alsalar da bu yetkinin eşit, adil, objektif ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı yönünden sicil işlemlerinin hukukilik denetimine tabi tutulacakları açıktır.
Sicil işlemlerinde takdir yetkisinin kullanılmasındaki hukuka aykırılığın kendisini gösterdiği durum ise; uzun yıllar boyunca belirgin bir çoğunlukta çok yüksek sicil notları ve olumlu kanaatler ile takdir edilen personelin, genel gidişata ve uygulamaya istisna teşkil edecek şekilde göze çarpacak nitelikte, ayrıca birden bire düşüşü izah eden makul nedenler öne sürülmeksizin düşük sicil notları ile takdir edilmesi ve hakkında olumsuz kanaatler belirtilmesi halidir.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının 2000-2016 yılları arasındaki görev süresi boyunca sicil notlarının 100 ve 100’e yakın (üstün başarılı) seviyede olduğu ve hakkında herhangi bir olumsuz değerlendirmenin bulunmadığı, davaya konu 2017 yılı sicil notunun ise 60,00 (yeterli) olarak (iki kategori alt seviyede) takdir edildiği, kanaat bölümünde de davacının sağlık sorunları nedeniyle katkısının olmadığı ve görev konusunda isteksiz davrandığı haricinde bir ibareye yer verilmediği, Dairemizin 12.06.2020 tarihli ara kararına cevaben dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden; davalı idarece “psikotik belirtili ağır depresif nöbet” tanısıyla TSK’da görev yapamayacağı yönünde düzenlenen sağlık raporuna istinaden malulen emekliye ayrılan davacı hakkında belirtilen sağlık sorununun görevin icrasına olan etkileri haricinde düşük sicil notu takdir edilmesini gerektiren somut herhangi bir neden gösterilemediği, bu süre içerisinde davacı hakkında adli ya da idari yönden açılan herhangi bir soruşturmanın bulunmadığı, menfi yönde tanzim edilen herhangi bir belgenin de (tutanak, ikaz yazıları, gözlem ve kanaatlere ilişkin dokümanlar vs.) dosyaya ibraz edilemediği görülmektedir.
Bu bakımdan, davacı hakkında takdir olunan 2017 yılı sicil notunun (60,00), “üstün başarılı” kategorisindeki sicil safahatı ile uyumlu olmadığı, idarece davacının yüksek seviyede istikrar kazanmış sicil alma eğiliminden bu denli ani ve açık bir düşüş meydana gelmesini izah eden makul ve kabul edilebilir nedenler öne sürülemediği, davacının sağlık sorunları nedeniyle uzun süreli sağlık raporları kullanmış olmasının tek başına düşük sicil notu verilmesini haklı kılacak bir sebep olarak kabul edilemeyeceği, disiplin yönünden ya da mesleki başarı ve görev performansında düşüş olduğunu gösterir mahiyette somut herhangi bir delilin de mevcut olmadığı dikkate alındığında, sübjektif değerlendirmeye dayalı olarak düzenlendiği anlaşılan dava konusu 2017 yılı astsubay sicil belgesinde hukuka uyarlık, davanın reddi yönünde verilen Mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; istinaf talebinin kabulü ile, İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 05/03/2019 tarih ve E:2018/1672, K:2019/451 sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 343,00-TL yargılama gideri ile hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, posta avansından varsa artan kısmın mahkemesince ilgilisine iadesine, kararın taraflara tebliği için dosyanın ait olduğu mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45/6. ve 46. maddeleri uyarınca temyizi kabil olmamak üzere kesin olarak, 09/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
HAVA KURTARMA VE YANGINLA MÜCADELE MEMURU OLUMSUZ SİCİL EMSAL KARAR
İZMİR BÖLGE İDARE MAHKEMESİ İZMİR.2. İDARİ DAVA DAİRESİ Esas:2017-8644 Karar:2018-158 Karar Tarihi:01.02.2018
Davalı idarede sözleşmeli statüde Hava Kurtarma ve Yangınla Mücadele Memuru (ARFF) olarak görev yapan davacının 2015 yılı sicil ve başarı değerlendirme raporunun (88) puan ile (B) düzeyinde düzenlenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; davacının geçimsiz olduğu, mesai arkadaşlarıyla kavga etmesi nedeniyle aylıktan kesme cezasıyla cezalandırıldığı, 2015 yılı sicil ve başarı değerlendirmesi notunun (B) olarak düzenlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen Muğla 1. İdare Mahkemesinin 22/09/2017 gün ve E:2016/2111, K:2017/1651 sayılı kararının; işlemin dayanağı olan disiplin cezasının Muğla İdare Mahkemesi’nin 30/10/2017 gün ve E:2016/1450, K:2017/2089 sayılı kararıyla iptal edildiği, şahsını darp eden mesai arkadaşının haksız olması nedeniyle ilgili kişi hakkında Hatay Asliye Ceza Mahkemesi kararı olduğu, meslekte başarısız olduğuna dair hiçbir veri olmadığı, kin garez ve nefret sonucu yapılan işlemin yoklukla malul olduğu ileri sürülerek istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu ileri sürülerek istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi 2. İdare Dava Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, sözleşmeli personel olarak görev yapan davacının; 2015 yılı sicil ve başarı değerlendirme raporunun (88) puan ile (B) düzeyinde düzenlenmesine ilişkin işlemden kaynaklanmıştır.
13.9.1990 tarih ve 90/915 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan ve 15.11.1990 tarihli ve 20696 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi Hakkında Yönetmeliğin 12 nci maddesinde, “Formlarda yer alan bölümlerden sözleşmeli personelin “Genel durum ve davranışlarının değerlendirilmesi” bölümü, sicil amirinin kanaatine göre (olumsuz), (olumlu) veya (çok iyi) şeklinde doldurulur. Sorular ise 100 tam not üzerinden değerlendirilir. Sicil amirlerinin her bir soruya verdikleri notların aritmetik ortalaması, değerlemeye alınan konuda verilen nihai sicil ve başarı notunu gösterir. Bu nihai sicil ve başarı notlarının ortalaması sicil ve başarı değerleme düzeyinin tespitine esas alınacak notu gösterir.
Bu şekilde tespit edilecek sicil ve başarı değerleme notu;
59 ve daha aşağı puan alanlar (D),
60-75 puan alanlar (C),
76-89 puan alanlar (B),
90 ve daha yukarı puan alanlar (A),
düzeyinde olmak üzere sözleşmeli personel dört başarı düzeyine ayrılır. Sicil amirlerinin, sözleşmeli personelin sicil ve başarı değerleme raporlarına kanaatinin oluşmasına etki eden hususlara ait bilgi ve belge örneklerini eklemeleri şarttır. Bu şekilde bilgi ve belge eklenmeyen raporlar geçersiz sayılır.
Sicil ve başarı değerleme notlarının ortalaması hesaplanırken kesirler tam sayıya tamamlanır.” hükmü yer almaktadır.
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi Hakkında Yönetmeliğin 11 inci maddesi ile, genel olarak düzenlenecek Sicil ve Başarı Değerlemesi Raporu, sözleşmeli personel ve yönetici durumunda olanlar için ayrı ayrı düzenlenmiş ve Yönetmelik ekinde gösterilmiştir. Bu raporlarda sicil ve başarı değerlemesinde sözleşmeli personel için esas alınan hususlar personelin, göreve devam ve bağlılığı; görevlerini kendiliğinden zamanında ve doğru yapması ve takip ederek sonuçlandırma alışkanlığı; çalışkanlığı, kabiliyeti ve verimi; amirlerine, çalışma arkadaşlarına ve iş sahiplerine karşı tutum ve davranışı ile disipline riayeti; mesleki bilgisi, yazılı ve sözlü ifade kabiliyeti, kendini geliştirme ve yenileme gayreti olarak beş bölüme ayrılmıştır.
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesinde sözleşmeli personelin daha üst bir göreve getirilmesi için bu görevin iş gereklerini taşımasının yanında sicil ve başarı değerlemesinin (A) veya (B) düzeyinde olması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin 27 nci maddesi gereğince sözleşmeli personelden sicil ve başarı değerlemesi sonucunda sicil ve başarıları (A) düzeyinde olanlara temel ücretlerinin %8’i, (B) düzeyinde olanlara %4’ü, (C) düzeyinde olanlara %2’si oranında hesaplanacak miktarda ve 43 üncü maddedeki esaslara göre başarı ücreti ödenmekte olup, 43 üncü maddede ise sicil ve başarı değerlemesi (D) düzeyinde olanlara başka bir sicil amirinin yanında bulundukları görevin temel ücreti tutarında bir ücretle altı ay daha denenmek üzere yeni bir sözleşme yapılacağı, bu süre sonunda da sicil ve başarıları (D) düzeyinde olanların sözleşmelerinin fesh edileceği; sicil ve başarı değerlemeleri (A), (B) ve (C) düzeyinde olanların ise temel ücretlerine her düzey için belirlenen oranda başarı ücreti eklenerek sözleşmelerinin yenileneceği hüküm altına alınmıştır.
Dosyasının incelenmesinden, işlem tarihinde Hatay Havalimanı Müdürlüğü’nde sözleşmeli statüde Hava Kurtarma ve Yangınla Mücadele Memuru (ARFF) olarak görev yapan davacının, 15/06/2015 tarihi saat 21:00 sıralarında mesai arkadaşları ile nöbette top oynarken, sert hareket nedeniyle küfürleşip tartıştıkları, davacının yere düşüp kafasını çarptığı, sonrasında küfürleşme olduğu, akabinde hastaneye gittiği, dönüşte Jandarma ile gelerek şikayetçi olduğu, konunun adli boyuta taşındığı, tüm ARFF personelinden şikayetçi olduğu gerekçeleri ile aylıktan kesme cezası verildiği, dava konusu sicil ve başarı değerlendirme raporunda amirlerine, çalışma arkadaşlarına ve iş sahiplerine karşı tutum ve davranışı ile disipline riayet değerlendirmesine 77 ve 80 verilmesi sonucu, sicil ve başarı değerlendirme düzeyinin ortalama 88 olduğu için (B) sicil notu olarak değerlendirildiği, sözleşmeli personel sicil bilgi formuna verilen görevi zamanında yapmasına rağmen arkadaşları ile iyi geçinemeyen bir personel olduğu yazıldığı, (B) düzeyde belirlenen sicil notu değerlendirmesinin iptali için görülen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, işlemin dayanağı gösterilen davacının mesai arkadaşları ile nöbette top oynarken küfürleşmesi nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-ı maddesi uyarınca 1/30 oranında davacıya aylıktan kesme cezası verildiği görülmüş ise de, anılan disiplin cezasının Muğla İdare Mahkemesi’nin 30/10/2017 gün ve E:2016/1450, K:2017/2089 sayılı kararıyla iptal edildiği, diğer yandan davacının şikayet ettiği karşılıklı küfürleştiği şahsını darp eden mesai arkadaşı hakkında Hatay Asliye Ceza Mahkemesince “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması” kararı verildiği, böylece yargı kararıyla davacının olayın mağduru olduğu ortaya çıkmıştır.
Bu durumda, davalı idarece davacının 2015 yılı sicil ve başarı değerlendirme raporunun (B) düzeyinde belirlenmesine dayanak alınan olayda asıl mağdurun davacı olduğu, raporda belirtilen ” arkadaşları ile iyi geçinmeyen bir personel olduğu” yolundaki değerlendirmenin sicil raporunun düzenlenmesine dayanak alınamayacağı, öte yandan davacının görevinde başarısız olduğu veya göreviyle bağdaşmayan tutum ve davranışları bulunduğu yolunda başkaca bir iddiada bulunulmadığı, nitekim bu konuya ilişkin başarı değerlendirilmesinin sicil amirlerince (90) puan ile değerlendirildiği gözönüne alındığında, objektif olarak düzenlenmediği sonuç ve kanaatine ulaşılan dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddine yönelik İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile başvuru konusu Muğla 1. İdare Mahkemesinin 22/09/2017 gün ve E:2016/2111, K:2017/1651 sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan ilk derece ve istinaf yargılama giderleri toplamı olan 258,45 TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yatırılan posta gideri avansından artan miktarın mahkemesince HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine, 01/02/2018 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Diğer emsal kararlarımızı okumak için bu yazının üzerine tıklayabilirsiniz.