3713 Sayılı Kanun Kapsamında Vazife Malüllüğü Nedir?
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21.maddesinde, “kamu görevlilerinden yurtiçinde ve yurtdışında görevlerini ifa ederlerken veya sıfatları kalkmış olsa bile bu görevlerini yapmalarından dolayı terör eylemlerine muhatap olarak yaralanan, engelli hâle gelen, ölen veya öldürülenler hakkında 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Ayrıca; a) Malul olanlarla, ölenlerin aylığa müstehak dul ve yetimlerine bağlanacak aylığın toplam tutarı, bunların görevde olan emsallerinin almakta oldukları aylıklardan; emekli olanların terör nedeniyle öldürülmeleri halinde ise, dul ve yetimlerine bağlanacak aylığın toplam tutarı ve Kanuna göre kendisine bağlanabilecek emekli aylığından az olamaz. Yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak ve başkasının yardım ve desteğine muhtaç olacak derecede malül olanlar ile ölenlerin dul ve yetimlerine en yüksek devlet memuru aylığı üzerinden, diğerlerine mevcut aylıkları üzerinden, 30 yıl hizmet yapmış gibi emekli ikramiyesi ödenir. Bu bent hükümlerine göre ilgililere fazla olarak yapılan ödemeler, faturası karşılığı ilgili sosyal güvenlik kuruluşlarınca Hazineden tahsil edilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Vazife Malüllüğü İçin Sağlık Raporu Gereklidir?
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun 8. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde, vazife veya harp malulleri ile er vazife malullüklerinin, Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamına girenlerin tespiti, T.C. Emekli Sandığı Yönetim Kurulunun görevleri arasında sayılmış, 11. maddesinde de, 50. maddede yazılı malullük raporlarını inceleyerek karara bağlamak, ilgililerin 52. maddede gösterilen malullük derecelerini belirlemek ve bu Kanunun malullüğe ait hükümlerinin uygulanmasında düşüncelerini bildirmek görevi de T.C. Emekli Sandığı Sağlık Kuruluna verilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak başvurulurda SGK kesin işlemli sağlık raporu olmaması sebebiyle başvuruları reddebilmektedir. Bu husus hukuka aykırı olup Sağlık Raporunun alınması gerekmektedir.
Vazife Malüllüğü Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun‘un yürürlüğünden önce 01.10.2008 tarihinden önce memuriyete başlamış olanlar için görevli ve yetkili mahkeme Ankara İdare Mahkemeleridir. 01.10.2008 tarihinden sonra göreve başlayan için ise görevli ve yetkili mahkeme Ankara İş Mahkemeleridir.
ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ANKARA.11. İDARİ DAVA DAİRESİ Esas:2020-2490 Karar:2022-4601 Karar Tarihi:16.11.2022
“5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 101. maddesinin iptali istemiyle açılan davada, Anayasa Mahkemesince verilen 22.12.2011 tarih ve E:2010/65, K:2011/169 Sayılı kararla; 5510 Sayılı Kanuna 5754 Sayılı Kanun ile eklenen Geçici 4. maddenin yürürlüğe girmesinden önce 5434 Sayılı Kanun kapsamında bulunan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile ilgili sosyal güvenlik mevzuatının uygulanmasından doğan idari işlem ve eylem niteliğindeki uyuşmazlıklarda idari yargının görevinin devam edeceği belirtilmiş; 5510 Sayılı Kanun’un yürürlüğünden sonra, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde iş mahkemelerinin görevlendirilmesinde Anayasaya aykırılık görülmemiştir.Görüleceği üzere, 5754 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden önce memur ve diğer kamu görevlileri ile bunların hak sahiplerine ilişkin olarak tesis edilen işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerinde, bunlar dışında kalan sigortalılar ve bunların hak sahipleri hakkında tesis edilen işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların ise adli yargı yerinde bulunan yetkili iş mahkemelerinde çözümleneceği anlaşılmaktadır.”
ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ANKARA.11. İDARİ DAVA DAİRESİ Esas:2020-2490 Karar:2022-4601 Karar Tarihi:16.11.2022
“Dava dosyanın incelenmesinden; davacının Jandarma Genel Komutanlığı emrinde Jandarma Uzman Çavuş olarak görev yapmakta iken 18.02.2016 tarihinde Şırnak ili, İdil ilçesinde bölücü terör örgütü mensuplarına karşı yürütülen Şehit Polis Memuru E. Yıldırım Operasyonunda yaralandığı, Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavileri devam ederken yaşadığı olay sonrası aynı zamanda anksiyete bozukluğu tanısı konulduğu, 20.10.2017-27.03.2019 arası dönemde psikiyatrik yönden takip edilerek istirahat raporları düzenlendiği, anılan Hastane tarafından nihai olarak düzenlenen 15.04.2019 tarih ve 4170 Sayılı “Jandarma Genel Komutanlığında Görev Yapamaz. Silah taşımasında ve bulundurmasında tıbben sakınca vardır.” raporu üzerine Vazife Malullüğü Tespit Kurulunun 02.07.2019 tarih ve 3914 Sayılı kararı ile 5510 Sayılı Kanun’un 25. maddesinin 1. fıkrasına göre malul sayılmasına karar verildiği, davacı tarafından durumunun 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında değerlendirilerek aylık bağlanması gerektiğinden bahisle hakkında tesis edilen işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Dosyada yer alan bilgi belgelerden, davacının 01.01.1991 doğumlu olduğu, 5510 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmadığı, 2009 yılı ile 2015 yılı arasında 5510 Sayılı Kanun’un 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı çalışmasının bulunduğu ve ilk defa kamu görevine 28.04.2015 tarihinde başladığı görülmektedir. Bu durumda; uyuşmazlığın; 01.10.2008 tarihinden sonra kamu görevine başlayan ve 5510 Sayılı Kanun uyarınca aylık bağlanan davacıya 3713 Sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanıp bağlanamayacağına ilişkin olduğu anlaşıldığından, İdare Mahkemesince davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek davanın esastan karara bağlanmış olmasında usul hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.”
Vazife Malüllüğü Emsal Karar
Görevi sırasında meydana gelen yaralanma sebebiyle Vazife Malüllüğü sayılma talebiyle yapılan başvurunun reddi işleminin iptaline ilişkin ilk derece mahkemesi kararıdır. İlgili kararda SGK tarafından başvurucunun sağlık raporu alınması için sevki yapılmamış ve başvuru reddedilmiştir. İdare Mahkemesi başvurucunun Sağlık Raporuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sebebiyle ret verilmesini hukuka aykırı bulmuştur.


İdare hukuku alanında yazmış olduğumuz diğer makaleler için bu yazının üzerine tıklayabilirsiniz.